Bugün gerek ilim hayatında gerek güncel sosyal konularda koyu bir taassubiyetin hakim olduğu görülmektedir. Eğitim hayatında başarının yakalanabilmesi için geniş bir bakış açısına sahip olunmalıdır. Bunun için de farklı görüş sahiplerine tahammül edilmelidir. Tabii ki söz konusu görüşler öğrenildikten sonra reddedilebilir. Ancak bu görüş öğrenilerek, ilmi bir şekilde bu görüşün yanlış olduğu tespit edildiğinde kişinin kendi görüşüne olan inancı daha da artacaktır. Böylelikle kendi görüşü hakikat ise, hakikati daha iyi bir şekilde kavramış olacaktır. Dolayısıyla başka fikirlere açık olmak, kendi gerçeklerimiz için de olumlu sonuçlar doğuracaktır. Diğer taraftan taassubiyet öz güveni eksik insanlarda görülür. Zira kendi gerçeklerine güvenmeyen, bunları savunmaktan aciz olan insan kendi görüşünün aksine olan görüşleri anlamaya çalışmadan reddedecektir.